Haberler 
Coin Bilgisi 
Hakkımızda 
Bitcoin(BTC) türev ürün piyasasında son dönemde dikkat çeken şekilde ‘temkinli’ bir hava hakim olmaya başladı. Ethereum(ETH) madenciliğine odaklanmaya başlayan Bit Digital’in strateji değişikliği ve jeopolitik gerilimlerle birlikte, piyasanın gidişatının tersine dönebileceğine dair endişeler artıyor.
Hafta başında İran’ın Katar’daki ABD üssünü hedef alan saldırısından hemen sonra, Bitcoin fiyatı kısa süreliğine 100.000 dolar seviyesinin altına geriledi. Ardından gelen alım talebi sayesinde çarşamba günü 108.000 dolara kadar toparlandı. Ancak piyasa içinde bu yükselişin sürdürülebilirliğine dair ‘kuşkular’ öne çıkıyor. Özellikle türev ürün piyasasında gözlenen ince duygusal değişimler, yatırımcıların beklentilerinin daha çok kısa vadeli düzeltmeler yönünde şekillendiğini düşündürüyor.
Bu tedirginlik, Bit Digital’in yakın zamanda açıkladığı iş modelindeki değişiklikle daha da belirgin hale geldi. Şirket, ağırlıklı olarak Bitcoin madenciliğine dayanan faaliyetlerinden uzaklaşarak Ethereum stake etme gibi alternatif blokzincir gelir modellerine yönelme kararı aldı. Bu durum, sektör genelinde diğer madencilik şirketlerinin benzer adımlar atarak ellerindeki Bitcoin’leri piyasaya sürebilecekleri yönünde ‘endişeleri’ artırdı. Özellikle mevcut likidite koşullarının zayıf olması, büyük satış dalgalarının fiyatlarda sert düşüşe yol açabileceği ihtimalini beraberinde getiriyor.
Buna karşılık, makroekonomik cephede hâlâ piyasayı destekleyici birçok unsur bulunuyor. Trump’un ABD Merkez Bankası’na yönelik faiz indirimi baskılarını sürdürmesi ve küresel çapta genişlemeci para politikalarının etkisini göstermeye devam etmesi, kripto paralar gibi ‘riskli varlıklara’ olan ilgiyi canlı tutuyor. Yine de türev piyasasındaki eğilimler, bu iyimser beklentilerin kendiliğinden gerçekleşeceğine işaret etmiyor.
Bitcoin yeniden yükseliş eğilimine girebilir ancak sektörde yaşanan kârlılık sorunları, madencilerin tutumu ve kurumsal sermaye girişlerindeki ivme birlikte değerlendirildiğinde, ‘dalgalanmanın’ artabileceği bir döneme girildiği görülüyor. Yatırımcıların kısa vadeli fiyat toparlanmalarına aldanmak yerine, piyasanın ‘yapısal değişimlerine’ odaklanmaları önem taşıyor.
Yorum 0